Azərbaycanlı qızlar Türkiyədən necə görünür? - TƏNQİDİ YAZI

Azərbaycanlı qızlar Türkiyədən necə görünür? - TƏNQİDİ YAZI
Bütün Xəbərlər
13:02 20.10.2012
57234
Türkiyəli yazar Bülent Pakman Azərbaycan qızları haqda məqalə yazıb. AZXEBER.COM portalı həmin məqaləni təqdim edir. 

"Bakü’de ilk günlerimizde, genç kızlar ve kadınların kimseye aldırmadan çok düzgün vücutlarını rahatça, cömertçe ve cesurca sergilemeleri karşısında şaşkınlığ­a uğramadan edemiyoruz. Buna paralel, bazı Türkiye’li bayanlardan Azeri bayanların “çılgın” olduğu bilgisini alıyoruz. Öyle olunca zarif Azerbaycanlı bayanları incelemeye karar veriyoruz.

DIŞARDABu kadar düzgün, ölçülü bedenlere sahip olmalarını bedensel ihtiyaçlarını aşacak derecede yememeye borçlular. Gerçekten de gelişmiş ya da abartılı bir yemek kültürü olmayan Bakü’de şişman Azerbaycanlıya rastlamak çok zor. Özellikle genç kızlar yemekte ölçüyü fazla kaçırmamaya dikkat ediyorlar.Çirkin kadın yoktur, güzel olmasını bilmeyen kadın vardır sözü Bakü için söylenmiş herhalde. Genç kız ve kadınların çoğunluğu gerçekten mükemmel vücutlara sahipler. Hareketleri estetik, özellikle yürürken. Öyleleri var ki insanın “Kafkaz dağlarını acaba siz mi yaratmıştınız” diye sorası geliyor. Böylelerinin havaları neredeyse yanlarına yaklaşılmayacak derecede.Yüz hatları ve ortalama boy oranları için aynı şeyleri söyleyemesek de bu özellikleri arka planda kalıyor. Boy handikabı olanlar süper aşırı yüksek topuklarla, fizyonomi handikabı olanlar ise büyük güneş gözlükleriyle, saçlarıyla, makyaj ve yakıştıran özenli giyimleriyle güzel görünmesini biliyorlar. Estetik yaptırmak da bizdeki gibi gittikçe yaygınlaşıyor. Süper yüksek topuklar Bakü’lü kadınların neredeyse sembolü, aşağı yukarı yarısının olmazsa olmazı. Yazın gündüz saatlerinde de giyilen abiye, rengarenk ayakkabılar, kışın çizmeler aşırı, mega yüksek topuklu. Bunlara kışın genelde siyah renkli naylon çoraplar, yazın daha çok pembe ojeli, pedikürlü ayaklar eşlik ediyor. Naylon çorapların siyah ya da özellikle ten rengine yakın olanları da olmazsa olmazları. Anlaşılan havalar iyice ısınana kadar naylon çoraptan vazgeçmeyecekler diyoruz ama yanılıyoruz. Ağustos’ta 38 derece sıcaklıkta bile naylon çoraptan vazgeçmeyenler hiç de az olmuyor. 1950 lerden kalma klasik, arkası dikişli naylon çoraplara da bolca rastlıyoruz. Manikür ve pedikür de Bakü’lü bayanların olmazsa olmazı. Pedikürsüz, manikürsüz, bakımsız gezmek ayıp kabul ediliyor. İşin tuhaf tarafı mega yüksek topuklara toylarda yani düğünlerde rastlayamıyoruz. Halbuki bunların asıl düğünlerde giyilmesi gerekmez miydi? Ancak giyilemiyor zira Azerbaycanlı bayanlar neredeyse bütün toy boyunca dans edip kurtlarını döküyorlar, öyle olunca da ayakkabı seçimleri de ona göre oluyor.Neden yüksek topuk? Elbette sebebi var ve Bakü’lü kadınlara, kızlara bravo demek lazım bunu keşfettikleri için. Yüksek topuğun büyülü bir etkisi vardır. Boyu yükseltir, popoyu kaldırır, bedeni dikleştirir, üzerinde durmayı başaranları küçük adımlarla yürütür. Özetle daha kadın hissettirir, daha çekici gösterir. Marilyn Monroe’ya atfedilen “Bir kadına doğru ayakkabıları verirseniz dünyayı bile fethedebilir” deyişini de unutmamak gerekir.Bizim gece kıyafeti olarak bildiğimiz ya da bayanlarımızın düğünlerde giydiği, bazılarını erotik olarak niteleyeceğimiz cart renkli kıyafetlerle, mini etek, kombinezon vari açık bluz, ince, sivri yüksek topuklarla, asorti mor, pembe ayakkabılarla sabah işe giden bayanların sayısı da hayli fazla. Bizde olsa kesinlikle tacize hatta tecavüze bile uğramaktan kurtulamazlar. Burada kimse dönüp bakmıyor. O derece güvenli, kimsenin kimseyi rahatsız etmediği bir yer Bakü. Sadece bizlerin “yok artık, devenin nalı, olamaz” diyebileceğimiz kadar aşırı frapanlara Bakülülerin bile bazen dönüp baktığını ve güldüklerini gözlemleyebiliyoruz. Azerbaycanlı kadın ve kızların en önemli özelliklerinden biri esmer olmaları diğeri de de konuşkanlıkları. Kadınların hiç tanımadıkları, ilk kez gördükleri erkeklerle bile rahatlıkla, önyargısız sohbet etmelerini yanlış anlamamak lazım. Özellikle gece yarısı bazı barlara tek başına gelenleri diğerleriyle karıştırmamak çok önemli bir husus. Sağda solda kadınları rahatsız edecek, kırık gözle bakan eğreti tiplerin olmaması da bu rahatlıkta etken elbette.Rusun zamanında 1937 yılında Azerbaycan anayasasında kadınlara ekonomik, kültürel, politik ve sosyal alanlarda erkeklerle eşit haklar tanınmış. Diğer eski Sovyet ülkelerinde olduğu gibi Azerbaycan’da da “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” resmi tatil ve öyle bizdeki gibi salt baştan savma, göstermelik hiç bir işe yaramayan, basmakalıp metinlerden okunan “kadın hakları” demeçleriyle kutlanmıyor. Her kadına o gün mutlaka kırmızı bir gül sunuluyor.Rusun zamanında kamu çalışanları arasında kadınların oranı% 43’e ulaşmış. Daha çok ekonomik bakış açısıyla kadının üretime katkısı sağlanmaya çalışılmış. Bunun sonucu olarak kadınlar her saat, her yerde, trafik de dahil olmak üzere, varlar. İş bulabilip de çalışmayan bayan yok gibi. Daha iyisini bulmadıkça iş beğenmemezlik etmiyorlar. Bu da kadınları aile ortamı dışında erkekler karşısında epey eşit, hak sahibi ve kendilerine güvenli hale getirmiş.Eskiden evin bekar kızları kaşlarını aldırmaz, arada fark olsun diye evin gelinleri aldırırmış. Ama bu gelenek de artık kalmamış. Tabuların yıkılmakta olduğuna başka bir örnek: Eskiden kadınlar cafelerde, pastanelerde kendi kendilerine oturamazmış, hatta eşleriyle bile. Öyle ki cafelerde zaten oturacak yer öngörülmezmiş, ki bizim geldiğimiz zamanda bile Türk ve modern cafeler dışında oturmak için yer ayrılmamıştı. Eskiden Türkiye’deki gibi sadece erkeklerin gittiği kahveler varmış. Ama bu gerilerde kaldı. Erkek kahvelerine yine sadece erkekler gitmeye devam ediyor ama artık Azerbaycanlı kızlar, kadınlar modern cafelerde, pastanelerde istedikleri gibi oturuyorlar. Azerbaycanlı dostlarımıza göre bunda Türk dizileri, Bakü’de açılan Türk pastaneleri ve Bakü’de sayıları artan Türk bayanlar çok etkili olmuş. Eskiden çok ender görülen parklarda karşı cinslerin sarmaş dolaş oturmaları artık olağan sayılıyor ama hala öpüşmeler pek görülmüyor. Nişandan ayrılmış bir kızın evlenmesi eskiden epeyce zormuş. Özellikle rayondan gelenler arasında. Hatta evde boşanmış kardeşi olan bir kızın da evlenmesi hayli zormuş. Ama bu tabular da yıkılmakta. SÜREN TABULARÇok uzun yıllar süren Rus işgalinin bazı yaşam tarz etkileri ne de olsa kendini gösteriyorsa da Azerbaycanlı aileler kendi kültürlerini, ailevi geleneklerini oldukça muhafaza etmişler.Sigara içen, gece sokakta tek başına olan bayana iyi gözle bakılmıyor. Bu yüzden sigara içen Azerbaycanlı bir kadın daha göremedim. Yani eşlerinin, kızlarının kıyafetine aldırmayan ya da onlara bu açıdan fazla söz geçiremeyen Bakü’lü erkekler her konuda da açık fikirli değiller. Aslında Azerbaycan erkeklerinin namus anlayışı tipik Anadolu erkeğinkinden farklı değil. Bu kadınların dış görünüşü ile tezat teşkil ediyor. Örneğin bir toyda yani düğünde bekar-dul, yalnız gelmiş kadınlar erkeklerle birlikte katiyen dans etmiyorlar. Kadın-erkek karışık dans edenler sadece evli çiftler, akrabalar. Aynı şekilde bekar gelen erkekler de bu karışık danslara katılmıyorlar. Azerbaycanlı erkeklerin namus anlayışında aynen Anadolu’daki gibi evlilik öncesi bekaret de çok önemli. Kız isteme söz konusu olduğunda soruşturma yapılması da Anadolu adetleriyle uyuşuyor.Dışarda göze çarpan kadın özgürlüğünün, evlendikten sonra ev ortamında geçerli olmadığını içlerine girdikçe daha iyi anlıyoruz. Kimi kocalar, kaynanalar eşlerinin, gelinlerinin çalışmasını istemiyorlar. Çocuk doğurmada hiç zaman kaybedilmiyor. Kocasının qıraqda (kenarda) bayan dostu varsa, gece yarısından sonra eve içkili geliyorsa, eve para getirmiyorsa, ki bunlar epey yaygınmış, kadının yapabileceği sadece evde bağırıp çağırmakmış. Karşılığında dayak yiyeceklerini bile bile kadınların kışkırmasını (bağırmasını) önlemek mümkün değil. Azerbaycanlı kadınlar özgürler dedik ama özgürlükleri sonsuz değil ve yine de dayaktan da kurtulmuş değiller. Daha önce açıkladığımız gibi Azerbaycanlı erkekler oldukça muhafazakarlar. Bir kendi kafalarınca namus söz konusu olduğunda, bir de kıskançlık gösterisi yapan kadına dayak atmaktan çekinmiyorlar. Erkektir yapar, erkeğin elinin kiri anlayışı buranın erkeklerinde de hakim. Çok işlek bir caddenin ortasında dayağa rastladık. Ayrıca sabaha karşı eve gelen bitişik komşumuzun karısının kışkırmalarına (bağırmalarına) karşı attığı periyodik dayaklar da gına getirdi. Öyle ki bu komşu çiftimizin tartışmaları gece yarısı yerine akşam saatlerinde olduğunda üzüntümüzün yanında “neyse bu gece uyuyabileceğiz” diye teselli buluyoruz. Öte yandan kadın dayak yese bile geri adım atmıyor, tutumundan taviz vermiyor, zira kadınlar daha kolay iş bulabiliyorlar ve hemen hepsi çalışıyor, iş bulamayan bazı erkekler de onların parasını yiyor. Kadınlar erkeklerden bu muameleyi görebilirken bir taraftan da otobüste erkekler otururken kadınların ayakta durması, erkek dururken kadının yolda poşet taşıması da erkeklerin ayıbı olarak kabul ediliyor.Bizi en çok şaşırtan şey ve öğrenme çabası içine girdiğimiz konulardan biri, Rusun döneminin ardından, kadınların bu kadar yüksek eğitim ve çalışma oranının mevcut olduğu bir ülkede nasıl oluyor da kadının aile içindeki konumu diğer geleneksel Müslüman toplumlarla oldukça benzerlikler gösterebiliyor? Bunun nedeni Rusun döneminde kreşlerin azlığı yüzünden çocukların evde nineler tarafından geleneklere uygun yetiştirilmesi. Toplumun ataerkil yapısında kadınların ev işleri görevlerini sürdürmeleri yanında diğer bir neden akrabalık ve ahbaplık ilişkilerinde bağlayıcı görev yapan ve Azerbaycan toplumunun en temel değerlerinden olan gonagperverlik (konukperverlik) geleneği olabilir. “Geniş aile” içerisinde yaşayan Azerbaycanlı kadınlar çalışsalar da çifte yük altında yaşamayı sürdürmektedirler. Kadınların çalışmaları ev işlerinde iş yüklerini azaltmamaktadır. Yoğun şekilde gelinlerin kaynanaları ile birlikte yaşadığı ailelerde ev halkına ve misafire saygı gösterilmesini ve yiyeceklerin cömertçe ve en güzel şekilde sunulmasını gerektiren geleneğin sürdürülebilmesinde annelerden devralınan, kaynanalarla devam ettirilen incelikli kadın becerileri çok önemli. Dolayısıyla bu konuda kadınlar merkezi konuma sahipler. Gonagperverlik geleneği sadece akrabalık ve ahbaplık ilişkilerinin, dolayısıyla da sosyal kontrolün sıkı şekilde sürdürülmesine hizmet etmiyor, aynı zamanda Azerbaycanlıların kendilerini Ruslardan ayırdıkları kültürel gurur olarak da gösteriliyor.ERKEK KISMISISiyah, griden başka renk bilmeyen, renkli, gösterişli giyinmeyi ayıp kabul eden, tabuları olan Azeri erkekler tam tersi, paspal, bakımsız. Kravatlı erkek görmek de hayli zor. Erkek tabuları da yıkılıyor gittikçe. Yakın zamanlar erkeklerin şortla, açık sandaletlerle gezmeleri, kızlarla ele ele tutuşmaları ayıp sayılırmış. Ancak artık değil. Bakü bunun gibi birçok özellikleriyle doğu değil daha çok bir batı şehri görünümüne yaklaşıyor, bize benzeyen taraflarını saymazsak.AZERBAYCANLI GELİNLERİMİZBakü’deki hemen hemen bütün Türklerin bildiği ilginç bir atasözü var: “Çeçen’den canını, Azeri’den paranı, Türk’ten karını sakın“. Bunun Rus atasözü olduğu söyleniyor. Ancak benim gördüğüm Bakü’de Türkler Azerilerin karılarıyla ilgilenmiyorlar. Gerek de yok, subay (bekar) kız ve kadınlar o kadar mebzulken. Bunun sonucunda Rus gelinlerden sonra Azeri gelinlerimizin sayısı da gittikçe artıyor. Ancak Azeri kızlara kendilerini beğendirmek isteyecek bekar erkeklerimiz dikkat!. Azerbaycanlı kadınların erkeklerde olmasını istemedikleri neler olduğunu bilmek gerekir. Bunlar: “beyaz pantolon, yumurta topuk, jöle, renkli lens, göbek, sarı diş, ucuz parfüm, tesbih ve altın takı” imiş. Valla benim umurumda değil. Yazın beyaz pantolon giyiniyorum zira evliyim, eşim de Bakü’de yanımda Rusun zamanında Azerbaycan’da kadınların eğitim görme ve çalışma oranlarında çok ciddi rakamlara ulaşılmış. 1980’lere gelindiğinde kızlar orta okul öğrencilerinin % 48’ni, üniversite öğrencilerinin ise % 42’sini oluşturuyormuş. Çoğu Azerbaycanlı kadınlar Rusça’yı çok iyi konuşuyor, gençleri ve ODTÜ mezunları ayrıca İngilizceyi’de çok iyi konuşuyor. Diğer Türk Üniversite mezunları, Türkiye’de kalmış olanlar, Türk şirketlerinde çalışanlar Türkiye Türkçesini de iyi konuşuyor. Böyle olunca Azerbaycanlı kadın ve kızlar en az bir, bazıları iki-üç yabancı dil konuşuyorlar. Türkiyeli bayanlar açısından ise bu pek rastlanmıyan bir durum. Yukarıda açıkladığımız tüm özelliklerinden dolayı Azerbaycanlı genç kızlar bekar Türk erkekleri tarafından tercih ediliyor. Bazı evli erkeklerimizin ise Azerbaycan’da nikahsız yaşayarak Türkiye’deki ailelerini ihmal ettiklerini duyuyoruz.Bizim Türk hanımların önceleri “güzel değillermiş” diyerek küçümsedikleri, ama bir yandan da “bizden ne farkları var acaba” diyerek inceledikleri Azeri kadınlar-kızlarla bir süre sonra rekabet ortamına girmek zorunda kalmaları da ilginç. Onların eksik taraflarını bulmaya çalışırken sonradan bazı yönlerine gıpta etmek hatta kıskanmak zorunda kalıyorlar. Bakü’de yaşayan Rus asıllılara göre Bakü’lü kızların kadınların bu hale gelmelerinde Rus kız ve kadınlarla rekabet ortamında kalmaları çok önemli bir rol oynamış ve Rus hemcinslerinden çok şey öğrenmişler. Buna Azerbaycanlı kadınlarımız kızabilir ama duyduklarımızın yalancısıyız. Bakü’de bir Rus kadınını Azerilerden kolayca ayırt etmek mümkün dersek konuyu daha da aydınlatmış oluruz. Öte yandan gördüklerimiz Rusların iddialarının her Azerbaycanlı kadın için geçerli olduğunu doğrulamıyor. ÖZETLE Renksiz, gri Bakü yaşamında böyle “hoş, rahat, çılgın, cesur, samimi, kendine güvenen” Azerbaycanlı kadınlar – kızlar olmasaydı ne olurdu diye sormak abes. Bakü sıkıcı bir yer olurdu mutlaka.
OXŞAR XƏBƏRLƏR
ƏN SON XƏBƏRLƏR
ABŞ İsraildəki vətəndaşlarının təxliyəsinə hazırlaşır
18:31 19.06.2025
ABŞ İsraildəki vətəndaşlarının təxliyəsinə hazırlaşır
"Artıq sənətimdə fasilə verməyəcəyəm" - İlqarə
18:20 19.06.2025
"Artıq sənətimdə fasilə verməyəcəyəm" - İlqarə
Kilian Mbappe xəstəxanaya yerləşdirilib
18:01 19.06.2025
Kilian Mbappe xəstəxanaya yerləşdirilib
İranla münaqişə səbəbindən İsraildə 5 mindən çox insan evsiz qalıb
17:54 19.06.2025
İranla münaqişə səbəbindən İsraildə 5 mindən çox insan evsiz qalıb
Xətai rayonuna prokuror təyin edildi
17:50 19.06.2025
Xətai rayonuna prokuror təyin edildi
Baş nazir: İsrailin Tramp qədər yaxşı dostu olmayıb
17:37 19.06.2025
Baş nazir: İsrailin Tramp qədər yaxşı dostu olmayıb
"İlham Əliyevin liderliyində uzanan qardaşlıq əli Kahramanmaraşın bağrına möhür vurub"
17:28 19.06.2025
"İlham Əliyevin liderliyində uzanan qardaşlıq əli Kahramanmaraşın bağrına möhür vurub"
Bakının iki rayonunun bəzi ərazilərində qaz olmayacaq
17:23 19.06.2025
Bakının iki rayonunun bəzi ərazilərində qaz olmayacaq
"Türkiyənin üzləşdiyi faciədə Azərbaycan xalqının göstərdiyi dəstək unudulmayacaq"
17:09 19.06.2025
"Türkiyənin üzləşdiyi faciədə Azərbaycan xalqının göstərdiyi dəstək unudulmayacaq"
Adanada yanğınsöndürmə təyyarəsi qəzaya uğradı, 2 pilot xilas edildi
16:46 19.06.2025
Adanada yanğınsöndürmə təyyarəsi qəzaya uğradı, 2 pilot xilas edildi
Nəcməddin Sadıkovun dindirilməsi istənilib - “Şlyapa Zahid”in məhkəməsi
16:45 19.06.2025
Nəcməddin Sadıkovun dindirilməsi istənilib - “Şlyapa Zahid”in məhkəməsi
“Azərbaycan Məhəlləsi”nin açılış mərasimi keçirilir - Canlı
16:41 19.06.2025
“Azərbaycan Məhəlləsi”nin açılış mərasimi keçirilir - Canlı
"Qısa müddətdə on minlərlə insanın yeni mənzillərlə təmin olunması güclü Türkiyənin təzahürüdür"
16:36 19.06.2025
"Qısa müddətdə on minlərlə insanın yeni mənzillərlə təmin olunması güclü Türkiyənin təzahürüdür"
Güvən verməyən 4 BÜRC
16:32 19.06.2025
Güvən verməyən 4 BÜRC
“Azər-Türk Bank” Açıq Səhmdar Cəmiyyətinin Ümumi Yığıncağının keçirilmə tarixi müəyyənləşdi
16:30 19.06.2025
“Azər-Türk Bank” Açıq Səhmdar Cəmiyyətinin Ümumi Yığıncağının keçirilmə tarixi müəyyənləşdi
Ali Yerlikaya: Türkiyə üçün Qarabağ nədirsə, Azərbaycan üçün də Kahramanmaraş odur
16:22 19.06.2025
Ali Yerlikaya: Türkiyə üçün Qarabağ nədirsə, Azərbaycan üçün də Kahramanmaraş odur